Bir Umutsuzluk Çığlığı: Biraz Yağmur Yağmalı !
Çağdaş Çin’in toplumsal yaşamının kılcal damarlarına ilişkin göndermeler içeren ve minimal anlatımla bu ciddi işe soyunan yönetmen Qui Yang’ın filmi “Biraz Yağmur Yağmalı”, itaatkar bir toplumdaki dönüşümü ve kitlesel bir yaşamın egemen olduğu bu büyük doğu toplumunda uç veren bireyleşme sorunlarını masaya yatırıyor.
Küresel dünyada sosyalist toplumlar da değişim rüzgarlarından nasibini aldı. Mao Zedung’un Komünist Çin’i, devlet kapitalizmi denilebilecek karma bir modelle uzun bir süreden beri ekonomik bağlamda küresel dünyaya açıldı. Soğuk Savaş döneminde kapitalist blokla, sosyalist blok arasında yaşanan gerilim, günümüzde tümüyle yok olmadıysa da; sosyalist bloğun büyük ölçüde çökmesi kartların yeniden dağıtılmasına neden oldu.
ÇHC VE KÜÇÜK BURJUVA YAŞAM BİÇİMİ Mİ?
Çin Halk Cumhuriyeti, halen Çin Komünist Partisi yönetiminde tek partili bir devlet olsa da; geçmişte düşünülemeyecek ve küçük burjuva sapması kabul edilen olguları da içselleştiriyor. Kısa filmleriyle pek çok ödüle uzanan yönetmen Qui Yang’ın duyarlı, bağımsız ve kapkara filmi bu bağlamda orta yaşlarında ve ülkemizde de örneğini görebileceğimiz kadın modellerden birini filminin merkezine oturtarak; dünyanın ikinci en büyük nüfusuna sahip bu devasa ülkedeki değişimin de ipuçlarını filminin satır aralarına Cai karakterinin özelinde yerleştiriyor.
40 yaşındaki ev hanımı Cai (Yu Aier), artık kim olduğunu ve kim olmak istediğini bilememektedir. Kızı Lin Lin’in (Di Shike), basketbol maçlarından birinde saha dışına kaçan topu sahaya atarken, yanlışlıkla yaşlı bir kadının yaralanmasına sebep olur. Bu önemsiz gibi görünen olay, yaşamın içinde barındırdığı şiddet ve öfkeyle yüzleşmesine neden olurken, hayatının tamamen kontrolden çıkışını daha da hızlandırır. Bu süreçte Cai, bilinmeyen bir geleceğe sürüklenirken geçmişindeki olaylar tekrar gün yüzüne çıkar.
ARAFTA BİR KADIN ÇIĞLIĞI
Cai, evi ile kızının okulu arasına sıkışmış sıradan bir kadınken, yaşadığı düş kırıkları ve istemeden sebep olduğu bir kaza nedeniyle, radikal bir şekilde yaşamını sorgulamaya başlar. Bu süreç aynı zamanda onu evliliğini bitirme aşamasına getirmiştir. Kızının basketbol antremanı sırasında neden olduğu yaşlı bir kadının yaralanması ise, toplumsal nefretin fitilini ateşleyerek yaşlı kadının yakınlarının saldırı ve şiddetine uğramasına da neden olur.
Cai, evde alzheimer sürecindeki kayınvalidesine bakmakta zorlanırken, diğer yandan maddi yardımda da bulunduğu kendi anne ve babasına da yeterince zaman ayıramaz. Bu sıkışmışlık içinde evinde çalışan kadın ile aralarında bir yakınlaşma olur. Cai, bu yakınlaşma çabasına kayıtsız olmasa da karşılık vermez.
ÇAĞDAŞ ÇİN’İN KILCAL DAMARLARI
Çağdaş Çin’in toplumsal yaşamının kılcal damarlarına ilişkin göndermeler içeren ve minimal anlatımla bu ciddi işe soyunan yönetmen Qui Yang’ın filmi “Biraz Yağmur Yağmalı”, itaatkar bir toplumdaki dönüşümü ve kitlesel bir yaşamın egemen olduğu bu büyük doğu toplumunda uç veren bireyleşme sorunlarını masaya yatırıyor.
Temelde feminist bir bakışın öne çıktığı, otoriter bir toplumda aile kurumunun labirentlerine sıkışmış bir kadının çığlığı gibi algılansa da “Biraz Yağmur Yağmalı”; Cai karakterini bir metafor olarak kullanan yönetmen Yang’ın otoriter bir toplumun kılcal damarlarını besleyen kanın akışını takip etmesi olarak da tanımlanabilir.
KARANLIK ATMOSFER
Filme egemen olan karamsarlık ve sıkışmışlık duygusunu besleyen ağır havayı yönetmen Yang görsellikle de destekleyerek, dünya sinemasının en önemli filmlerinden birisi olan “Baba”nın (The Godfather-1972) görüntü yönetmeni Gordon Willis’in göz gözü görmeyen görüntülerine benzeyen karanlık planlarla öyküsünü anlatmayı seçmiş.
Görüntü yönetmeni Constance Schmith’in görüntüleri kimi zaman perdede neredeyse hiç bir şeyin görünmediği bir durum yaratsa da; yönetmen Yang’ın dünyasının başarılı bir atmosfere dönüşmesine başarıyla hizmet ettiğini de vurgulamadan geçmeyelim.
Filmin oyunculuk performanslarının ise genel anlamda başarılı olduğunu belirtelim. Özellikle umarsız bir kadının nefes alma mücadelesinde Yu Aier, Cai karakterine başarılı bir hayat öpücüğü veriyor.