Kısafilm

Maxxxine

MAXXXINE

Çocukluk yıllarında faşizan eğilimli bağnaz bir din adamı olan babasının hastalıklı eğitiminden, ergenlik yaşlarında kaçarak kurtulan, hayata tutunmak için porno film oyunculuğu yapan Maxine, bir sinema filminde oynamayı ve ünlü olmayı ister. Kadın yönetmen Elizabeth Bender’in (Elizabeth Debicki) korku filmi “Puritan” için katıldığı audition ona aradığı fırsatı verecek midir?

MaXXXine, geçmişinde baba baskısı ve şiddetine maruz kalmış, çareyi evden kaçıp yaşamını  porno yıldızı ve striptizci olarak sürdüren genç bir kadının, hep hayalini kurduğu gerçek bir filmde önemli bir rol kapıp, bu fırsatı yaşamını değiştirmek için bir şansa dönüştürme çabasını anlatıyor.

MAXXXINE

KOZMOPOLİT AMERİKA’NIN FOTOĞRAFI

Amerikan toplumunun kozmopolit yapısı ve bu kargaşaya karşı sözde mücadele veren kimi püriten, takıntılı, hastalanmış bireylerin yarattığı travmatik bir toplumun fotoğrafı aynı zamanda MaXXXine… 

Çocukluk yıllarında faşizan eğilimli bağnaz bir din adamı olan babası Ernst Miller’ın (Simon  Prast) hastalıklı eğitiminden ergenlik yaşlarında kaçarak kurtulan, hayata tutunmak için porno film oyunculuğu yapan Maxine, bir sinema filminde oynamayı ve ünlü olmayı ister. Kadın yönetmen Elizabeth Bender’in (Elizabeth Debicki) korku filmi “Puritan” için katıldığı audition ona aradığı fırsatı verecek midir?

 WASP ETKİSİ VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ

Amerika, eşitsizlik içeren düzeniyle, kapitalizm gibi dünyayı adım adım tüketen bir üretim biçimini dünyanın başına bela etmesine karşın dünya liderliğini sürdürüyor. Bu büyük ülkede bir süre kaldığınızda, sahip olduğu tüketim ekonomisiyle dünyanın pek çok kaynağını tek başına tükettiği ve küresel iklim krizinin de baş sorumlularından olabileceği izlenimi ediniyorsunuz. Şüphesiz böyle büyük bir ekonomiyi sürdürmek, ABD’yi kozmopolit bir toplum yapısına da gebe bırakmış!  Sosyolojik anlamda karmaşık bir kalabalığın yaşadığı bu büyük ülkenin, içerden gözlediğinde pek çok sorunu olduğu fark ediliyor. 

Amerikanın kurucu ideolojisini şekillendiren özellikle İngiliz kökenli üst sınıf Amerikalıları tanımlayan WASP (White Anglo Sakson Protestan) terimi ve onun temsilcileri, MaXXXine filminin içine de sızıyor. Yönetmen Ti West, Los Angelas’da özellikle Hollywood çevresine korku saçan ve genç kadınları hunharca öldüren bir seri katilin sürek avı çerçevesinde, Amerikan toplumunun hastalıklı yanlarını masa üstüne yatırıyor; didaktik bir açmaza sürüklenmeden politik anlamlar içeren mesajlarını da filmiyle yansıtıyor.

  • Maxxxine
  • Maxxxine
  • Maxxxine
  • Maxxxine
  • Maxxxine

TAXI DRIVER ETKİSİ

MaXXXine, neredeyse elli yıl sonra Martin Scorsese’nin kült filmi Taxi Driver’da (1976) toplum dışına itilmiş alt kültürel ve ekonomik koşullardan gelen Travis (Robert de Niro) karakterinin, New York özelinde toplumdaki pisliği şiddet kullanarak temizlemeye kendini adaması gibi; Maxine Miller’ın soyadını değiştirip babasının anlayışına taban tabana zıt bir yaşam tarzını  Maxine Mix olarak sürdürürken, babası Simon’un bir seri katile dönüşüp onu ararken şiddet yoluyla toplumdaki pislikle mücadelesini  anımsatıyor. 

Diğer yandan Taxi Driver’ın çocuk fahişesi Iris’in (Jodie Foster) filme yansımasını Maxine karakteri ikame ediyor. Bu benzerlikler ise yönetmen West’in, Taxi Driver filminden fena halde etkilendiğini düşündürüyor. 

Aksiyon, korku ve gerilim türü kapsamında öyküsünü anlatan MaXXXine, sinema dili açısından başarıyla kotarılmış bir yapım. Filmin özellikle atmosfer yaratma başarısı ve müzikleri ön plana çıkıyor.

Filmin oyunculuk performansları bağlamında Maxine karakterini canlandıran Mia Goth’un öne çıktığını belirtirken; Brezilya asıllı Amerikalı bir anne ve Kanadalı bir babanın karışımı bu melez, çekici ve yetenekli oyuncunun filmin odak noktasına yerleşen karakterini bir elbise gibi üzerine giydiğinin de altını çizelim. 

Daha çocukluk yıllarında yeteneği ortaya çıkan güzel oyuncu, henüz 14 yaşındayken moda fotoğrafçısı Gemma Booth tarafından keşfedildi ve Vogue reklamlarının yüzü oldu. 16 yaşında ise film audition’larına katılan oyuncu, yönetmen Lars von Tries’nin ikonik filmi “Nymphomaniac” ile sinemaya giriş yaptı ve William Dafoe ile oynadı. Filmin diğer oyunculuk performanslarının ise  vasatın ötesine geçemediklerini de eklemek lazım.

1961, Ankara doğumlu. 1983 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü, Sinema-TV-Fotoğrafçılık Ana sanat Dalı'ndan mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans, Marmara Üniversitesi'nde Sanatta Yeterlik yaptı. 1989 yılında yaptığı “Gemi Adamları”, 1991 yılında yaptığı “Geleneksele Dönüş” (TRT 2, İZ TV), 2002 yılında yaptığı “Zührap Usta” (CCN TÜRK) adlı belgesel filmleri yönetmiştir. 2000 yılında Beta Yayınevi tarafından basılan “Sinema ve Televizyon Görüntüsünün Temel Öğeleri”, “20.YY’ın Son Beş Yılında Türk Sineması” (2015), “Sinemada Ses ve Müzik”, “Yaşama Sarılmış Bir Serüven Tuncel Kurtiz (2010), “Ediz Hun” (2012) ve “Bir Sinema Arkeoloğu Burçak Evren” (2012) isimli kitapları bulunmaktadır. Sinema konusunda pek çok film eleştirisi ve makalesi bulunan Vardar, ayrıca film, reklam filmi, televizyon yapımı ve reklam/tanıtım fotografı alanında görüntü yönetmenliği ve aydınlatma tasarımı çalışmaları; Ferhan Şensoy'un "Varsayalım İsmail" dizisinin Işık yönetmenliğini de yapmıştır. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-TV Bölüm Başkanlığı, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürlüğü ve Okan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yapmış ve halen Beykent Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema (TR) Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır. [ Bütün Yazılar ]

Yukarı SB
error: Content is protected !!