Kısafilm

yasamak_kotu

Festivalden Gösterimler

42. İstanbul Film Festivali’nden Film Analizleri

YAŞAMAK KÖTÜ (VIVER MAL – LIVING BAD)

Yönetmen: João Canijo

Senaryo: João Canijo

Görüntü Yönetmeni: Leonor Teles

Kurgu: João Braz

Oyuncular: Nuno Lopes, Filipa Areosa, Leonor Silveira, Rafael Morais, Lia Carvalho, Beatriz Batarda, Carolina Amaral, Leonor Vasconcelos

Yapımcı: Pedro Borges

Yapım Şirketi: Midas Filmes

Dünya Hakları: Portugal Film – Portuguese Film Agency

PORTEKİZ, FRANSA / 2023 / DCP / Renkli / 125’ / Portekizce; Türkçe, İngilizce altyazılı

Saygın Portekizli auteur yönetmen João Canijo’nun ikili filmleri ‘Yaşamak Kötü‘ ile ‘Kötü Yaşamak’ aynı mekanda geçiyor ve her iki film de 2023 Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerlerini yapmıştı. 

Festivalin Karşılaşmalar bölümünde gösterilen Yaşamak Kötü, bir hafta sonu boyunca Portekiz’in kuzey sahillerindeki bir oteldeki bazı konukları gözlemliyor. Bu noktada üç farklı gruba odaklanıyoruz.  Ancak bu noktada bu grupların ortak bir paydası var. Bu payda güçlü anneler ve ilişkilerin bu temelde şekillenmesi. 

Bir adam, eşiyle her anda bağlı olduğu annesi arasında kalırken,  bir anne, pısırıklaştırdığı kızıyla yarışırcasına damadına göz koyarak kızının evliliğini teşvik ediyor. Bir diğeri, eş cinsel ilişki yaşayan kızının bu ilişkisine şiddetle karşı çıkarak sevgilisiyle derin tartışmalar yaşar ve onu aşağılarken,  kendi yaşayamadıklarını kızına yansıtarak, yaşamına güçlü ve belirleyici bir biçimde müdahale etmeye çalışıyor. 

Günümüz aile anlayışına, kadın erkek ilişkileri ve her türden cinselliğe göz kırpan bu ikili çalışmayı, insanların kendi çizdikleri sınırlar, kişisel hırslar, gelenekçi yapıların çocuk ve ebeveyn arasındaki ilişkilere olan olumsuz katkısı ve nihayetinde tüm bunların insan ilişkilerini nasıl tükenme sınırına getirdiğini,  bu yıl İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma’nın jüri başkanlığını da yürüten Yönetmen João Canijo’nun sinemasal dokunuşlarıyla izliyoruz.  

Dünya hızla dönüşse de insan ilişkileri bu dönüşüme yeterince uyum sağlayamıyor ve geleneksel bilinç altı aynı yöntemlerle insan ilişkilerini düzenlemeye gayret ediyor. Bunun doğal sonucu olarak mutsuz ilişkiler öne çıkarken, yalnızlık ve sonu gelmeyen tartışmalar farklı bir yaşam ve cinsellik anlayışını öne çıkartıyor. Yönetmen Canijo, bu noktada değerli analizler yapıyor ve bunları cinsellikten de güç alarak beyaz perdeye yansıtıyor. 

Karmaşık bir oyun süreci gibi özetlenebilecek insan yaşamı, bu yeri doldurulamaz, etten, kemikten, kan ve sinirden müteşekkil, metafizik kurallarıyla izah imkanı dahi bulunamayan insan olarak adlandırdığımız, karmaşık yapının, nasıl bir anlayışla huzur bulabileceğini ve muhtemelen hiçbir zaman bulamayacağını  August Strindberg’den esinlenmiş João Canijo filmiyle bir defa daha düşünüyoruz. 

Artık kabullenmek sınırlarının sonuna ermiş üç ayrı gruptaki insanı anlatan João Canijo imzalı Kötü Yaşamak ve Yaşamak Kötü, festivaldeki ilgiye değer yapımlardan. Bu filmlerin Camões Enstitüsü ve Portekiz Büyükelçiliği’nin desteğiyle gösterildiğini de hatırlatalım.

Kötü Yaşamak

KIZIL GÖKYÜZÜ (ROTER HIMMEL – AFIRE)

Yönetmen: Christian Petzold

Senaryo: Christian Petzold

Görüntü Yönetmeni: Hans Fromm

Kurgucu: Bettina Böhler

Oyuncular: Thomas Schubert, Paula Beer, Langston Uibel, Enno Trebs, Matthias Brandt

Yapımcı: Florian Koerner von Gustorf, Michael Weber, Anton Kaiser

Yapım Şirketi: Schramm Film Koerner Weber Kaiser

Dünya Hakları: The Match Factory

Türkiye Hakları: Bir Film

ALMANYA / 2023 / DCP / Renkli / 103 Dk. / Almanca; Türkçe, İngilizce altyazılı

2023 Berlin Büyük Jüri Ödülü

Festivalin Galalar bölümünde yer alan ve BarbaraTransit ve Undine filmleriyle hatırladığımız, Yönetmen Christian Petzold’un  son filmi ‘Kızıl Gökyüzü’, dünya prömiyerini büyük ödüle layık görüldüğü 2023 Berlin Film Festivali’nin ana yarışmasında yapmış. Yönetmenin doğal elementleri konu alan üçlemesinin ikinci filmi olan ‘Kızıl Gökyüzü’, Baltık Denizi kıyısındaki, ormana yakın bir tatil evinde geçiyor. Kurak bir yaz etkilidir ve yakındaki ormanda şiddetli bir yangın sürmektedir.  Leon (Thomas Schubert) ve Felix (Langston Uibel) tatil yapmak için  Felix’in annesine ait bu eve gelirler. Orman içerisinde arabaları bozulur ve zorlukla ulaşırlar.  Ancak yalnız olmadıklarını fark ederler. Alımlı Nadja (Paula Beer) ve erkek arkadaşı da evde kalmaktadır. 

İki eski arkadaş burada tanıştıkları iki genç insanın ilişkisine tanıklık ederken, tüm şiddetiyle süren orman yangını bulundukları mekanı tehdit etmeye başlar.  Bu ortamda çeşitli duygular yeşermekte,  güçlü bir metafor halindeki orman yangınına koşut iç hesaplaşmalar güç kazanmakta, insan doğasının tüm gizli güçleri adım adım açığa çıkmaktadır.  Mutluluk, şehvet ve aşk, kıskançlıklar, kırgınlıklar ve gerginlikler açığa çıkarken, ormandaki yangın eve ulaşacak,  Leon ve Nadja arasındaki çekim güçlenerek ve farklı bir biçimde evirilecektir. 

Sinemanın ‘motto’ haline getirdiğimiz ve Metin Erksan tanımıyla insanı anlatmaktaki büyük gücüne bir defa daha tanık olurken,  Yönetmen: Christian Petzold’un sanat sineması kalıplarına oturtulmuş sinema üslubuyla, genç bir yazarın başarıya giden yolda atladığı önemli bir eşiğin öyküsünü ve bu noktada tesadüfen tanıştığı ve özel anlarına kulak misafiri olduğu genç bir kadının belirleyici gücünü, aşk, korku, ölüm gibi yaşamın içinden duygularla harmanlayarak izliyoruz. Kuşkusuz hikayenin adım adım anlam kazanması ve kurmaca bir atmosfer içerisinde şekillenen bu ilişkiler, seyircinin de okumalar yapmasına izin veriyor. 

Yaşamın temel unsurlarını, naif bir biçimde seyirciye sunan Yönetmen: Christian Petzold’un German Films’in desteğiyle gösterilen filmi ‘Kızıl Gökyüzü’, çevreci kaygılarında ön planda olduğu Almanya’nın sinema üslubuna güçlü bir örnek haline geliyor.

DÜNYANIN EN MUTLU ADAMI (NAJSREKNIOT COVEK NA SVETOT – THE HAPPIEST MAN IN THE WORLD)

Yönetmen: Teona Strugar Mitevska

Senaryo: Elma Tataragić, Teona Strugar Mitevska

Görüntü Yönetmeni: Virginie Saint Martin

Kurgu: Per K. Kirkegaard

Oyuncular: Jelena Kordić Kuret, Adnan Omerović, Labina Mitevska, Ana Kostovska, Ksenija Marinković, Izudin Bajrović, Irma Alimanović, Vedrana Bozinović, Mona Muratović, Nikolina Kujača ,Siniša Vidović, Kemal Rizvanović

Yapımcı: Labina Mitevska, Sébastien Delloye, Danijel Hocevar, Maria Møller Christoffersen, Vanja Sremac, Amra Baksić Camo, Adis Dapo

Yapım Şirketi: Sisters and Brother Mitevski, Entre Chien et Loup, Vertigo, Frau Film, Terminal 3, SCCA/pro.ba

Dünya Hakları: Pyramide International

KUZEY MAKEDONYA, BELÇİKA, SLOVENYA, DANİMARKA, HIRVATİSTAN, BOSNA HERSEK / 2022 / DCP / Renkli / 95 Dk. / Boşnakça; Türkçe, İngilizce altyazılı

2023 Les Arcs Jüri Büyük Ödülü, Genç Jüri Ödülü
2023 Palm Springs Mansiyon

Onun Adı Petrunia filmiyle bilinen Kuzey Makedonya doğumlu yönetmen Teona Strugar Mitevska, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde yapan Dünyanın En Mutlu Adamı filmiyle 42. İstanbul Film Festivaline konuk oluyor. 

Orta yaş eşiğindeki Asja, Saraybosna’da yaşamaktadır. Hayatını düzene koymuş olsa da evli değildir. Uygun bir partner bulmak amacıyla eş bulma etkinliğine katılır ve bir şekilde kendi yaşlarındaki  Zoran ile eşleşir. Ancak Zoran’ın tavırları alışılmadık tır ve esas derdi bir aşk bulmak değil geçmiş günahlarından duyduğu ağır vicdan azabıyla özür dilemek ve bunun baskısından kendisini kurtarmaya çalışmaktır.  

Festivalin Uluslararası Yarışma jürisinde yer alan ve yaşadığı gerçek bir olaydan esinlenen ortak senarist Elma Tataragic gibi, Yugoslavya’nın dağılmasından ve savaş koşullarında yaşanılanlardan çok etkilendiği bilinen yönetmen Teona Strugar Mitevska, filmi hakkında “Saraybosna’ya yazılmış bir aşk şiiri” demiş. 

Bosna savaşı esnasında, o dönemde yayında olan İtalyan ‘Epoca’ dergisindeki bir  kapak fotoğrafı hala gözümün önündedir. Bir çukurda infaz edilmiş insanların cesetlerinden birinde, bir kadının yüzündeki uçaksavar mermisi deliği, bana göre, bu insanlık dışı çatışmanın söze yer bırakmayan ve hiç aklımdan çıkmayan tasviridir. Komşunun komşuya acımasızca kıyması, düne kadar yan yana barış içerisinde yaşayan insanların din ve etnik temeller nedeniyle birbirini boğazlamaktan kaçınmaması insanlık için bir yüz karasıdır. Tito’nun önderliğinde Nazilere geçit vermeyen ve savaşı dağlarda kazanan bu insanlar, günü gelmiş aynı dağlardan Saraybosna üzerine acımasızca mermi ve bomba yağdırmış, kadın çocuk demeden büyük katliamlara imza atmışlardır. 

Dünyanın En Mutlu Adamı

Teona Strugar Mitevska’nın filmi, bu drama günümüze uygun bir yorumla yaklaşıyor. Savaşta vurularak şans eseri ölümden dönen ve kendisini vuran keskin nişancıyla bilmeden partner olan Asja’nın bir tür intikamı ve kinlerden arınma mücadelesine dönüşen film, ilginç bir öyküyü beyaz perdeye taşıyor. Ancak burada artık başka gerçeklerinde olduğunu, otuz yıl önce yaşanmış bu olayları analiz etmekten uzak genç insanların, bu amansız kapışmaya artık yabancılaştığını ve acıların, yaşandığı yerde küllenmeye mahkum olduğunu Yönetmen Mitevska ironi dolu bir sinema diliyle bizlere özetliyor.  

Beklentileri karşılamayan ve görece cılız kalan finaline karşın, bir döneme ve büyük acılara damga vurmuş Bosna Savaşı ve Saraybosna kuşatmasına saygı duruşu niteliğindeki ‘Dünyanın En Mutlu Adamı’, festival filmleri arasında ilginç bir seçenek haline geliyor.

Hikmet Vardar

Yukarı SB
error: Content is protected !!