Robot Düşleri Film Analizi
Robot Düşleri, arkadaşlığın önemine ve özen gösterilmediğinde kırılgan olan boyutuna dikkati çekerken,
YALNIZLIK İÇİNDE DEBELENME! ROBOT DÜŞLERİ
Robot Düşleri, arkadaşlığın önemine ve özen gösterilmediğinde kırılgan olan boyutuna dikkati çekerken, yönetmen Pablo Berger, insanların sürekli bir koşuşturma içinde olduğu New York’u filmine fon seçmiş.
Günümüz dünyası yalnızlığın egemen olduğu ve eski dünyanın arkadaşlık, dostluk gibi değerlerlerinin anlamını yitirdiği bir sürecin içinde debeleniyor. İspanyol yönetmen Pablo Berger, bu sıkışmışlıktan kurtulmak isteyenleri düşündürten, insanın içini ısıtan sımsıcak bir animasyon filmi olan Robot Düşleri’ne (Robot Dreams) imza atmış.
YALNIZ İNSANIN DRAMI
Robot Düşleri, arkadaşlığın önemine ve özen gösterilmediğinde kırılgan olan boyutuna dikkati çekerken, yönetmen Pablo Berger, insanların sürekli bir koşuşturma içinde olduğu New York’u filmine fon seçmiş. Bu tercih şüphesiz tesadüfü değil. Dünyayı temsil eden bu sembolik şehir, yalnız insanların hapishanesi olduğu kadar; özgürlüğüne düşkün insanlara da bir yanılsama olsa da sığınak oluşturuyor.
Manhattan’da yaşamakta olan Dog yalnızlıktan bıkmıştır. Yaşamındaki dayanılmaz yalnızlık ve rutine bir anlam, renk katmak amacıyla bir robot satın alır. Dog, bu yeni robot yoldaşıyla mutlu mesut yaşamaya başlar. Adeta onu kendisi gibi bir canlı olarak benimsemiştir. Her şey Dog ve Robot’un bir plaj keyfi için okyanus sahiline gittikleri günde tersine döner ve Dog bütün çabasına karşın Robotu sahilde terk etmek zorunda kalır.
ORTAK YAPIM
Bir İspanya, Fransa yapımı olan bu keyifli animasyonu seyrederken, insan dış dünyanın boğucu atmosferinden kurtulup aynı zamanda kendi yaşamını da sorgulamaya başlıyor. Dostluğun sadece birlikte zaman geçirmek olmayıp aynı zamanda emek gerektiren bir yanı olduğunu da yeniden düşünmeye zorlayan bir film “Robot Düşleri”… Selvi Boylum Al Yazmalım filminde, Asya’nın (Türkan Şoray) sevdiği adam İlyas’dan (Kadir İnanır) ayrılmak kararını sorguladığı sahnedeki gibi: Sevgi neydi? Sevgi emekti…
Uzun metrajlı bir animasyon filmi olan Robot Düşler, önemli temasıyla seyirciyi ele geçiren ve keyifli bir zaman geçirme vaadinde bulunan bir film. Bir animasyon filminin olması gerektiği niteliklerine sahip ve bu alanda elde edilen teknolojik şatafata sarılmadan derdini yalın bir şekilde anlatmış yönetmen Pablo Berger. Ayrıca bir animasyon filmi aracılığıyla günümüzün çaresiz insanına b.k çukurundan çıkması için bir halat da uzatıyor.
80’LERİN NEW YORK RUHU !
Yönetmen Pablo Berger, 80’ler New York’unun dönem müziklerini de filminin bir kaldıracı gibi kullanarak etkili bir seyirlik yaratmış. Bu bağlamda özellikle dijital tutsaklığın pençesine düşmüş çocukların da bu filmi izlemesinin önemli olduğunu ebeveynlerine hatırlatmış olalım.
Yönetmen Berger, animasyon filmlerinin sevdiği hayvan karakterler aracılığıyla alegori yaparak öyküsünü anlatıyor. Bu bağlamda yaratılan pek çok sevimli hayvan karakter öykünün taşıyıcılığını yaparken; insanlarla diğer hayvanlardan farklı bir iletişime sahip köpeklere ise baş rolü vermiş.