Randevu İstanbul Sektörü İnceliyor
Randevu İstanbul etkinlikleri sektörü incelemeye devam ediyor
Türkiye’nin dört bir yanından sinemaseverlere Türkiye ve İngiltere’den sunduğu uzun ve kısa metraj film seçkisiyle buluşturan 23. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin ikinci gününde, çevrim içi ortamda takip edilebilen “Yeni Nesil Televizyon Dizileri” ile “Parasallaştırma ve Ürün Yerleştirme” panelleri gerçekleştirildi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından 23 Aralık tarihine dek tüm sinemaseverleri çevrim içinde buluşturacak 23. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin ikinci günü iki panele ev sahipliği yaptı. Türkiye ve İngiltere’den televizyon sektörünün profesyonel isimleri Yeni Nesil Televizyon Dizileri ile Parasallaştırma ve Ürün Yerleştirme panellerinde pandemiyle birlikte dönüşüm geçiren dizi üretimi ve tüketimi konularına dair görüşlerini paylaştılar.
Televizyon ve Dizilerin ABC’si “Yeni Nesil Televizyon Dizileri” Panelinde Ele Alındı
Festivalde ikinci gününün ilk paneli TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Televizyon ve Sinema Yapımcıları Derneği Genel Sekreteri, Yapımcı ve Avukat Burhan Gün moderatörlüğünde; PACT İş Geliştirme ve Küresel Strateji Müdürü Dawn McCarthy-Simpson, Inter Medya Kurucu & CEO’su Can Okan, Mirriad İçerik Geliştirme Müdürü Louis Wakefield ve Inter Medya Başkanı ve COO’su Ahmet Ziyalar’ın katıımıyla Yeni Nesil Televizyon Dizileri oldu.
Bu panel özelinde konuşmacılar yeni nesil televizyon dizilerinden bahsederek dizi izleyicisinin yeni izleme alışkanlıkları üzerinde tartışma fırsatı buldular. Moderatör Burhan Gün’ün Türk dizilerinin son beş yıl içindeki yükselişi ve yurt dışına satılmasıyla ilgili soruya Inter Medya üzerinden örnekler vererek anlatan Can Okan ve Ahmet Ziyalar, Türk dizilerinin yurt dışına satışı, bu sürecin nasıl işlediği, Türk dizilerini çekici kılan ayrıntılar hakkında önemli bilgiler paylaştılar. Yurt dışına dizi satışlarında hikayenin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Okan, dizileri yurt dışına pazarlamak için uyguladıkları stratejiler hakkında bilgiler verdi. Türk dizilerinin yurt dışına pazarlama stratejilerine dair merak ettikleri Okan ve Ziyalar’a ileten Dawn McCarthy-Simpson ve Louis Wakefield, dizileri öne çıkaran noktalara dair de bilgi sahibi oldular. Karşılıklı soru cevap ve bilgi alışverişi geçen panelde bunun yanı sıra Can Okan, Inter Medya’nın dijital platformlar için ürettiği Saygı ve Yarım Kalan Aşklar dizilerinin de yabancı konuklara tanıtma imkanı buldu.
İngiltere ve Türkiye’deki televizyon yapımlarının güncel durumunun da ele alındığı panel süresince “Yeni trendler neler?”, “Dijital platformlar hikâye anlatımını nasıl değiştirdi?”, “Yeni teknolojiler yaratıcı insanlar için gerçekten yeni şeyler deneme fırsatı yaratıyor mu?” ve “Etkileşimli teknolojiler hikâye anlatım tarzını değiştiriyor mu?” soruların yanıtları arandı.
Uzman Konuklar Televizyon ve Dizi Dünyasını Masaya Yatırdı
Festivalde ikinci gününün ikinci paneli ise Black C Media Türkiye Ülke Müdürü Cengiz Coşkun moderatörlüğünde; PACT İş Geliştirme ve Küresel Strateji Müdürü Dawn McCarthy-Simpson, TÜRSAK Vakfı Başkanı ve Yapımcı Elif Dağdeviren ile Mirriad İçerik Geliştirme Müdürü Louis Wakefield’ın katıımıyla Parasallaştırma ve Ürün Yerleştirme oldu.
Bu panel özelinde konuşmacılar film ve televizyon dizisi yapımında fonlar, sponsorluklar ve diğer parasal kaynaklar, ürün yerleştirme gibi konuların masaya yatırdılar. Parasallaştırma ve ürün yerleştirmeyle ilgili kanun ve yönetmeliklerin de tartışıldığı panelde, konuyla ilgili öneriler sunuldu.
Panelde söz alan Elif Dağdeviren, TÜRSAK Vakfı olarak festivalde bu paneli yapma amaçlarından birinin de film yapım şirketlerine olan inanç olduğunu dile getirdi. Dünyanın büyük bir hızla değiştiğini ve buna bağlı olarak da geleneksel yöntemlerinden bambaşka bir hale büründüğünden bahseden Dağdeviren “Çok zaman önce netbul.com kurdum. Kimse o dönemde internet hakkında konuşmuyordu. Bense o zamanlar dahi internetin gelecekte iletişim aracı olacağını söylüyordum ve nitekim de öyle oldu” dedi. Geleneksel televizyonun halen daha pazarlama için büyük bir mecra olacağını ve reklam satışlarının yapılmaya devam edeceğinden de bahseden Dağdeviren, diğer taraftan da bilgisayar, akıllı telefon ve tabletlerin dünya ile iletişim kurma ve reklam yapmada çok önemli olduğunun altını çizdi.
Film ve dizilerde ürün yerleştirmeyle ilgili olarak konuşma yapan Louis Wakefield prodüksiyon ve film finansmanı geçmişiyle ilgili bilgiler verdi. Film ve televizyon alanında paraya çevrilebilir envanterleri tanımlamayı ve yeni ek gelir akışları oluşturmak için hak sahipleriyle çalışmanın gerekliliğine de vurgu yapan Wakefield, parasallaştırma ve ürün yerleştirmenin günümüzün dizi ve film üretimleri üzerinde de belirleyici bir etkisi olduğuna vurgu yaptı.
Panelin bir diğer konuşmacısı da Türkiye’de uzun yıllardır 3D ürün yerleştirmeyle ilgili işler yapan Cengiz Coşkun oldu. 2018 yılı itibariyle Türkiye’deki ürün yerleştirme pazarının 4 milyon dolar olduğunu belirtti. 2019 yılı rakamlarından da örnek veren Coşkun, dünyada bu miktarın 2019 yılı itibariyle 21 milyar dolara ulaştığını, bunun 17 milyar dolarının ise sadece ABD’de yer aldğına dikkat çekti. Türkiye’nin içerik üretiminde dünyada önde gelen ülkelerinden biri olduğuna da vurgu yapan Coşkun, “Dizi ihracatları ile azımsanmayacak bir konumda yer alıyoruz” dedi. Günümüzde reklam türlerinin de değişime uğradığını belirten Coşkun, kendileri için her bilginin ürün yerleştirme sürecinde büyük önem arz ettiğini belirtti. Türkiye’deki televizyonların yayın anlayışından kaynaklı olarak markaların kapatıldığını söyleyen Coşkun, bu durumun da Türkiye’de ürün yerleştirmenin istenilen düzeyde büyüyememesine yol açtığına değindi.
Pandemi koşullarından dolayı tüm etkinlikler Zoom ve TÜRSAK Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleştirilecek olup etkinliklere ait bilgi için TÜRSAK Vakfı’nın sosyal medya hesapları takip edilebilir.