Ölüm Günün Kutlu Olsun 2
2017’de çekilen ilk film “Mutlu Ölüm Günü”, yeni yetme karakterleriyle bir korku filmi alt türünün kendine özgü mizah anlayışı ile şekillendirilmiş özgün bir karışımıydı.
Yönetmen:Christopher Landon
Senaryo: Scott Lobdell, Christopher Landon
Oyuncular: Jessica Rothe (Tree Gelbman), Israel Broussard (Carter Davis), Phi Vu (Ryan Phan), Suraj Sharma (Samar Ghosh), Sarah Yarkin (Dre Morgan), Rachel Matthews (Danielle Bouseman), Ruby Modine (Lori Spengler)
Görüntü Yönetmeni: Toby Oliver
Kurgu: Ben Baudhuin
Müzik: Bear Mccreary
Yapım Yılı ve Süre: 2019/100 dk.
2017’de çekilen ilk film “Mutlu Ölüm Günü”, yeni yetme karakterleriyle bir korku filmi alt türünün kendine özgü mizah anlayışı ile şekillendirilmiş özgün bir karışımıydı. Yönetmen Christopher Landon’un esprili bir ‘Geleceğe Dönüş’ uyarlaması sayılabilecek Ölüm Günün Kutlu Olsun 2, Akademi Ödüllü Aşıklar Şehri filmi (Damien Chazelle-2016) ile ünlenen, kahramanımız Tree Gelbman’ın (Jessica Rothe), maskeli bir katil tarafından tekrar tekrar öldürülmesini, ilişkileri, arkadaşları ve ailesi bağlamında değerlendirerek stratejik bir mücadeleye dönüştürmesini konu alıyor. Öncelikle altını çizmek gerekiyor ki, bu devam filminde de değişen birşey yok. Her geri dönüşünde kendisinden faydalanılmış hissiyle erkek arkadaşı Carter’in (Israel Broussard) odasında gözünü açan bu fettan okul güzeli, kadın kimliği, cesareti ve çekiciliğiyle öne çıkartılıyor. Kuşkusuz devam filminin ana unsurları olarak bu detayları öne çıkarmakta da sakınca bulmuyoruz. Türkçeye çeviri ismiyle “Ölüm Günün Kutlu Olsun 2”, korkutucu olmaktan çok şakacı bir Cadılar Bayramı maskesinin gizlediği katille bir grup yeni yetme gencin mücadelesini alışıldık Hollywood sineması kalıplarıyla tekrarlarken, tüm bu kargaşanın ve 100 dakikaya yayılan tekrarların ne kadar katlanılır olduğu da seyirciye kalıyor.
Özellikle Hollywood kökenli sabun köpüğü öykülerden güç alan ve kuşkusuz Amerikan sinema endüstrisinin tartışmasız olanaklarıyla kotarılmış, 80’ler tarzı kampüs filmlerinin bir örneği sayılabilecek “Ölüm Günün Kutlu Olsun 2”, bir devam filmi olmasına karşın farklı birşey anlatmıyor. Bu bitmek bilmez geri dönüş karmaşası boyunca kahramanımız, hem kendi ailesi hem de arkadaşlarıyla kurduğu bir dünyada maskeli bir katille mücadele ederken, film, benzer öykülerden ilham alan bir tür kampüs eğlencesi ve abartılı gerilim aksiyonuna döşüyor. Üniversite gençlerinin modern çağın imkanlarıyla oluşturduklaı yaratıcı fikirlerle tasarladıkları zaman makinesi, okul eğlenceleriyle karışacak biçimde ve bir türlü çözülemeyen yanlış hesaplamalarla istedikleri gibi çalışmıyor. Göçmen Amerikalı gençleri öne çıkartan Ryan (Phi Vu) karakteri, filmin finalinde de güçlü bir biçimde gösterildiği gibi, sanki bu ülkenin itici gücünün böyle makineler tasarlayan ithal beyinler olduğunun altını çiziyor. Tree’nin erkek arkadaşı Carter’da (Israel Broussard) ilk filmden bir karakter.
Genç yetenek Ryan’ın kendi başına mücadele etmekten çekindiği ve ana karakter olarak zayıf kaldığı hikayenin, ana karakter olarak Tree’yi (Jessica Rothe) öne çıkartmaktan başka şansı olmadığını görüyoruz. Film sanki anlık değişiklerle kendini düzelten ve yenileyen karışık bir hikaye haline gelirken, Ryan ve Bayfield Üniversitesi’ndeki zeki arkadaşları, zaman döngüleri yaratan ve Tree’yi tek yönlü bir hayatta kalma macerasına gönderen ve bu esnada tüm elektrik şebekesini çökerten bu zaman makinesini ideal ayarlara kavuşturmak için, zamanla ve okul yönetimiyle mücadele içerisine giriyorlar. Ancak bu makine marifetiyle herşey tekrarlanmakta, insanın yüzleşmekten çekindiği en önemli gerçek, ölüm dahi, bir eğlence haline dönüşmektedir. Bu geri dönüşlerle annesinin hala hayatta olduğu farklı bir boyutta sıkışan ve Carter’ın (Israel Broussard) sevgisini, evli bir profesörle kurduğu ilişkiden sıyrılarak önemseyen, ancak arkadaşı Danielle’in (Rachel Matthews) Carter’la gelişen ilişkisinden hoşnutsuz olan Tree, ailesi ve romantik ilişkisinin önceliklerini art arta meydana gelen geri dönüşlerle kendi dünyasında düzenlemeye çalışırken, bitmek bilmeyen zaman döngüsü içerisinde gelişen yarı komik yöntemlerle çılgın bir kaçış ve katilinden kurtuluş öyküsünün kahramanı haline geliyor.
“Ölüm Günün Kutlu Olsun 2” artık yeter dedirtecek tekrarlarla sıradan bir yeni yetme gençlik öyküsünü, beyazperdeye taşıyor. Tree’nin giderek daha yaratıcı hale gelen intiharları ve bunların başarıyla oluşturulan kurguyla bütünleştirilmesi dahi artık öykünün kanıksanmasını engelleyemezken, sinema kuramının en önemli unsurlarından sayılabilecek görsel gerilim ve ritmi korumak, seyirci üzerinde bir algı oluşturabilmek üzere alt metinler eklemek zorunlulukları, merak ve ilgi uyandıran bir yan karakterler arayışıyla, argo deyimi ile inek öğrenciler ve görevini kötüye kullanan öğretmenleri öyküye ekleyerek çözüm buluyor. Devam filminde, ilk filmdeki bazı kilit roller öne çıkartılmasa da, evlilik dışı ilişki kuran Dr. Gregory Butler, oda arkadaşı Lori (Ruby Modine) öyküde yerlerini alıyorlar. Öyküdeki tüm geliştirmelere karşın, devam filminin kendi özgün atmosferini yaratmakta kısıtlı kaldığını görüyoruz.
“Ölüm Günün Kutlu Olsun 2” nin tekrarlarla ilerlemeye çalışan hikayesine odaklanılabilirseniz ve ilk filmi izlemişseniz, Landon ve Lobdell’in karakterlerini ve yarattıkları öykünün detaylarını anlamak nispeten kolaylaşıyor. Tree’nin giderek daha yaratıcı hale gelen intiharlarının başarılı kurgusu dahi, soru işaretlerini gideremezken, intihar eden birisi neden öldürülüyor sorusunu da akla getiriyor. Filmin sıkıcı bir tekrarlar dizisi haline gelmemesi ve öyküyü bir korku filminden kampüs komedisine dönüştüren yan karakterleri dahi, yeterince yaratıcı olamazken, film bir korku filminden çok adeta fettan bir kampüs güzelinin sürüklediği sıradan bir durum komedisine dönüşüyor.
Yapımcılığı ikinci defa Jason Blum (Glass, Split, Get Out) üstlenirken, senarist ve yönetmen koltuğunda yine Christopher Landon’ı (Paranormal Activity: The Marked Ones) görüyoruz. Hem dehşet verici bir korku parodisi kıvamında hem de beklenmedik sürprizlerle güzel ve çekici bir kızın sürüklediği okul komedisi havasındaki, yaşam kesitleri arasında geçişler yaşanan ve aksiyonda içeren bu devam filmi, özellikle fütüristik ögeleri cömertçe kullanan Amerikalı sinema yapımcılarının katkısıyla kafa karıştıran bir sinema atmosferi yaratıyor. Jason Blum ve Christopher Landon’a kamera arkasında yetenekli bir ekip eşlik ediyor. Bu isimler arasında görüntü yönetmeni Toby Oliver (Insidious: The Last Key), özel efekt süpervizörü Oliver Taylor (Happy Death Day 1) ve besteci Bear McCreary (10 Cloverfield Lane) de yer alıyor. “Ölüm Günün Kutlu Olsun 2” korku filmi atmosferinde, çekici bir güzelin sürüklediği ve iş yapmış filmlerden devşirme sekanslarla süslenmiş bir kampüs macerası seyrederek zaman geçirmek isteyenler için farklı bir seçenek olabilir.
Hikmet Vardar