İçimdeki Hazine
“İçimdeki Hazine”, gazeteci, yazar ve sinema yazarı Çoşkun Çokyiğit’in uzunca süredir üzerinde çalıştığı projesi…
Yönetmen: Hüsnü Hakan Gürtop
Senaryo: Çoşkun Çokyiğit
Oyuncular: Demir Karahan, Cemre Melis Çınar, Fatih Ayhan, Levent Sülün, Kimya Gökçe Aytaç, Güner Özkul, Iraz Savun, Ömür Gedik, Sedat Erdiş, Önder Selen, Ömer Yazıcı, Gül Gülsün Yıldız, Türkyılmaz Sarıkaya, Zeynep Çilek, Tuncay Gençkalan, Jens Walter Deniz Grund, Çağrı Çokyiğit, Demir Saygı, Başak Ayla, Ömer Çimen
Görüntü Yönetmeni: Cidal Canpek, Metin Erdoğdu
Kurgu: Yağız Mehdiabbas, Ozan Emen
Müzik: Ferhat Göçer
Yapım Yılı ve Süre: 2018/105 dk.
“İçimdeki Hazine”, gazeteci, yazar ve sinema yazarı Çoşkun Çokyiğit’in uzunca süredir üzerinde çalıştığı projesi. Çokyiğit’in senaryo yazarı ve yapımcısı olduğu filmin yönetmenliğini ise Hakan Gürtop üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda Cemre Melis Çınar, Demir Karahan, Fatih Ayhan, Levent Sülün, Güner Özkul gibi isimler öne çıkıyor.
Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse: Sema (Cemre Melis Çınar) babasının ölümü üzerine, Ayda ailesinin son ferdi olarak kalmıştır. Genç kadın yaşadığı yurt dışından cenaze töreni için İstanbul’a döner. Yabancı olduğu ortamı ve aile yaşamını anlamak için tören sonrasında ailesinin konağına yerleşir. Sık sık çocukluğunda babaannesinin kendisiyle kurduğu ilişkiler gözlerinin önünden geçer. Sema’nın yaşamı, babaannesinin bıraktığı “Ebcet Şifreli” (Arap alfabesine göre harflerin sayısal karşılığını hesaplamak) belgeyi teslim almasından sonra bir cendere içine girer. Şifreli belge ve “Zamanı Okuyan Makine” planının peşinde kötücül Şerik Bey ve adamları Sema için ölümcül bir tehdit haline gelir. Şerik’in ikizi Refik Bey, bütün servetini Şerik’e bırakarak kendini ibadete adamış, dergah içinde yaşayan ibadet ehli olmuştur. Karanlık adamların karşısında yapayalnız kalan Sema’nın tek destekçisi, gizli haber alma servisi ajanı olduğunu bilmediği Emre (Fatih Ayhan)’dir. Sema bu belgenin sırrını çözebilmek için mücadeleye başlar.
İçimdeki Hazine, farklı katmanlar oluşturma iddiasında bir film. Çokyiğit tarihe ve geleneksel kültürümüze ilgisiyle bilinir. Polisiye lezzetinde kurduğu senaryosunun satır aralarına, vurguladığımız boyutu da katarak filmini farklı okumalara açmış. Bu yaklaşımı ise bir şeyi yazarak ifade etmekle görüntülerle ifade etmek arasında arafta kalmış görünüyor.
İslam kültürünün etkisinde yoğrulmuş kültürümüzle, modernite arasındaki yaşam tarzının ne derecede senteze ulaşabildiği de filmin satır aralarında sorgulanan durumlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ama bu vurgulamalar ne yazık ki estetik olmayan, inceliksiz fırça darbeleriyle resmedilmiş. Şerik’in bir tezgah örgütleyip evine davet ettiği Sema’ya eşlik eden Emre’ye, “ultra modern” kızının ayak üstü asılması ve geceyi beraber geçirmeleri gibi…
Ayda ailesi, kutsal kaynaklara göre yaşamın sırrını çözebilecek şifreyi içeren bir belgenin koruyucusudurlar ve bu belge ailenin yeni kuşaklarına devredilerek korunmaktadır. Şifre zamanı okuyan makinanın şifresidir. Çokyiğit filmini, üstüne yasladığı kültürün sembollerinden faydalanarak inşa etmiş. Karakter isimleri de bu bağlamda seçilmişler. Şerik Bey, ( anlamı ortak demek olan şerik sözcüğü, idare ve tedbiri eşit veya orantısal olarak paylaşmak demektir. İslamda şirk koşmak anlamında, Allah böyle şirklerden temiz ve paktır. Onun hissedarı ve şeriki yoktur.) Kardeşi Refik Bey (anlamı arkadaş, dost demek) ise insanı kamil nitelikleriyle Şerik’in zıttıdır. Bu iki karakterin ikiz olması, insanın içinde hem Allahı hem Şeytanı içeren bir varlık olarak vurgulanması içindir. Diğer yandan Şerik ile Refik, insanlık tarihi kadar eski olan, Adem ile Havva’nın oğulları Habil ile Kabil’in öyküsünü anımsatmaktadır.
Çoşkun Çokyiğit, ilk uzun metrajlı yapımında seyirci açısından kolay izlenebileceğini düşündüğü bir tür sineması (polisiye) denerken, ideolojik (dünya görüşü) referanslarının kültürel katmanlarını öyküsünün içine yerleştirmeye çalışmış. Filmi yönetmediği için, filmin yönetmeni Hakan Gürtop’la sette nasıl bir iletişim içinde oldukları da merak uyandıran bir nokta. Filmin oyunculuk performanslarında başı yılların deneyimli oyuncusu Demir Karahan çekerken, diğer oyuncuların performanslarının vasatın üzerine çıkabildiğini söyleyebilmek zor. Aydınlatmada kimi iç mekan çekimlerinde, ışığın doğasına aykırı gölgeler dikkati çekse de görüntü çalışması genel anlamda belli seviyede bir çalışma. Ferhat Göçer’in müziklerine imza attığı yapımda, müziğin özellikle fon müziği olarak kullanılmasında daha etkili olduğunu vurgulamak lazım. İçimdeki Hazine, Çokyiğit’in ilk uzun metrajlı çalışması olarak sonraki projeleri hakkında beklenti yaratıyor.
Bülent Vardar