Görünmez Adam Film Analizi
GÖRÜNMEZ ADAM (THE INVISIBLE MAN)
Yönetmen: Leigh Whannell
Görüntü Yönetmeni: Stefan Dusci
Senaryo: Leigh Whannell ( H.G.Wells’in romanından uyarlanmıştır)
Oyuncular: Elizabeth Moss, Oliver Jackson-Cohen, Harriet Dyer, Aldis Hodge, Storm Reid, Benedict Hardie
Kurgu: Andy Canny
Müzik: Benjamin Walfish
Yapım Yılı ve Süre: 2020/124 dk.
Sinemanın en sevdiği konulardan birisi de görünmez olma durumudur. Görünmez Adam ismi altında ya da varyasyonlarıyla sinema tarihinde başka pek çok film ya da televizyon dizi filmiyle de karşılaşmak olası. Aslında yaşamın içerdiği sentetik unsurlar, sahte samimiyetler pek çok insanın kafasından görünmez olma fikrinin geçmesine neden olmuştur. Görünmezlik, çevremizdeki ilişkilerin ne kadar dürüst olduğu hakkında bize fikir verebileceği gibi, aklımızdan geçse de yapmaya cesaret edemediğimiz durumları da hayal etme fırsatı verebilir.
“Görünmez Adam” bu tarzdaki filmlerin son halkası. Ama filmin özündeki görünmezlik olgusu ise, ortalama görünmez adam filmlerinin temalarına göre farklılıklar içeriyor. Adrian Griffin (Oliver Jackson-Cohen) ışık bilimi konusunda bir dahidir ve dünyaca tanınmaktadır. San Francisco’nun banliyösünde okyanus manzaralı, yüksek güvenlikli ve muhteşem evinde mimar olan sevgilisi Cecilia (Elizabeth Moss) ve köpekleri Zeus’la yaşamaktadır. Kontrol manyağı bir sosyopat olan Adrian’dan kurtulmak için Cecilia, bir gece yaptığı planla kızkardeşi Emily’nin (Harriet Dyer) yardımıyla kaçar. Polis olan arkadaşı James (Aldis Hodge) ve kızı Sydney (Storm Reid) ile birlikte yaşamaya başlar. Ama intihar süsü vererek kendini ölmüş gibi gösteren Adrian, zeki bir kadın olan Cecilia ile soyunu sürdürme içgüdüsüyle ışık bilimi aracılığıyla görünmez adam olmuş ve Cecilia’ya yaşamı zehir etmeye kararlı görünmektedir.
Yönetmen Leigh Whannell, Avustralya’da büyümüş ve daha küçük yaşlarda obsesif öyküler anlatmaya başlamış. Melbourne Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nün Medya Sanatları Bölümü’nden mezun olmuş. Filmi Görünmez Adam’ın görünmeyen ana karakteri Adrian’da, obsesif takıntıları olan biri. Yönetmen Whannell’in öyküsünü anlatmadaki temel başarısı atmosfer yaratmaktan geçiyor. Aslında Görünmez Adam filmini sinema diliyle ifade etmek gerekirse öznel kamera anlatımın egemen olduğunu ve filmin büyük bölümünde Cecilia’yı canlandıran Elizabeth Moss’un, kamerayla bir düet sergilediğini belirtmek lazım.
Diğer yandan Görünmez Adam filmini, korku ve gerilim sineması türü içinde ele almak gerekir. Ama bu bağlamda korkutmaktan ziyade, gerilim açısından bir etki yarattığını; hatta bu etkiyi oldukça başarılı ve tüyleri diken diken edecek bir yansıtmayla sağladığını eklemek lazım. Şüphesiz bu etkinin yaratılmasında teknoloji desteğinin ve özellikle dijital efektlerin önemli bir rolü var. Bu bağlamda özellikle görünmez adamın, gerek Cecilia ve gerekse de filmin diğer karakterlerine yönelik tehdit ve saldırılarını içeren sahnelerin büyük bir başarıyla kotarıldığını vurgulayalım.
Film gerilim türü açısından yarattığı başarı bağlamında sinema öğrencileri için de rehber niteliğinde. Elizabeth Moss, kimliğini kaybetmiş ve sindirilmiş bir karakter olan Cecilia’yı başarıyla canlandırırken, özellikle sevgilisi Adrian’ın olmadığı karelerde onun varlığını, oyunculuk başarısıyla seyirciye geçiriyor.
Diğer yandan filmin ana unsuru olan gerilimi güçlü kılmakta yönetmen Whannell, oyuncuları etkili birer enstrüman olarak kullanırken, aynı zamanda kameranın gücü ve olanaklarını da başarıyla kullanıyor. Diğer yandan filmin etkisini yükselten önemli diğer sinematografik ögenin ise ses tasarımı ve özellikle film müzikleri olduğunun altını çizelim. Kimi zaman sahnenin etkisini güçlendirmede doz aşımı yaratan kreşendolara karşın, filmin içindeki pek çok duygusal gerilimi ve ürkütücü durumu filmin müziklerinin başarıyla yansıttığını ekleyelim.
Bülent Vardar