Kısafilm

Dünyanın Merkezine Yolculuk

Amerikan sineması, görkemli bütçeler harcayarak çoğu zaman büyük yapımlara imza atar. Bu yapımlar çoğunlukla bütün zamanların en pahalı filmi veya en yeni görsel efektleri kullanan film gibi nitelemelerle tanıtılır. Bu zincirin en son halkalarından biri “Dünyanın Merkezine Yolculuk”.

DÜNYANIN MERKEZİNE YOLCULUK

 

Yönetmen: Eric Brevig

Görüntü Yönetmeni: Chuck Shuman

Senaryo: Michael D. Weiss , Jennifer Flackett , Jules Verne’in aynı isimli romanından uyarlama

Oyuncular: Brendan Fraser (Trevor Anderson) , Josh Hutcherson (Sean Anderson) , Anita Briem (Hannah Ásgeirsson)

Müzik: Andrew Lockington

Yapım: ABD, 2008, 92 dk.

Amerikan sineması, görkemli bütçeler harcayarak çoğu zaman büyük yapımlara imza atar. Bu yapımlar çoğunlukla bütün zamanların en pahalı filmi veya en yeni görsel efektleri kullanan film gibi nitelemelerle tanıtılır. Bu zincirin en son halkalarından biri “Dünyanın Merkezine Yolculuk”. Bu film, yukarıda tanımladığımız özellikler dışında, bilimi de fon olarak kullanıyor ve bilimsel çalışmaların yamacında kurgu bilim bir tarzı öne çıkararak, sinemanın zengin olanakları içinde, düşsel bir dünyada bize yolculuk yaptırıyor. Ayrıca bu yolculuğu sınırlı sayıda da olsa REAL D gösterim olanağı olan sinema salonlarında REAL D teknolojisiyle, alternatif 3D sinema sistemlerinden farklı olarak, en üst kalitede 2D ve 3D içerik gösterebilen sadece bir adet dijital projektör ile izleyebiliyorsunuz. Zaten film de “Dünyanın Merkezine Üç Boyutlu Yolculuk” olarak lanse ediliyor.

Filmin öyküsüne kısaca bir yolculuk yaparsak Trever (Brendan Fraser), levha tektoniği konusunda uzmanlaşmış bir bilim adamıdır ve üniversitede yer hareketlerinin analizini yapan bir laboratuarı yönetmektedir. Abisi Max, dünyanın merkezi üzerine yaptığı araştırmalar sırasında İzlanda’da kaybolmuştur. Max’ın oğlu Sean (Josh Hutcherson), amcası Trever ile 10 gün geçirmek üzere annesi tarafından Trever’a bırakılır. Genç kadın Trever’a Max’a ait olan eşyaların bulunduğu bir kutu da verir. Kutudan çıkan ve Max’ın okurken üzerine notlar aldığı Jules Verne’in “Dünyanın Merkezine Yolculuk” isimli kitap, Trever ve Sean’un yaşamında hiç tahmin etmedikleri sürprizlerin yaşanmasına ve Asgeirsson Volkanik Araştırmalar Enstitüsü yöneticisi bir bilim adamının kızı olan Hannah (Anita Briem) ile Trever arasında yakınlaşmaya da neden olacaktır.

Sıcak yaz günlerinin egemen olduğu bu günlerde serin sinema salonlarında canlandırma (animation) olmayan ve gerçek karakterlerle çekilen üç boyutlu bir film izlemek keyifli olabilir. Ama bu keyif çocuklar açısından belirgin olarak öne çıkıyor. Yetişkinler için ise eğlenceli bir seyirlik denebilir. Filmin tüm bilimsel sosuna karşın ele aldığı dünya bir fantezi üzerine kurulu. Laboratuar ve Asgeirsson Volkanik Araştırma Enstitüsü dışındaki bölümler, bu bağlamda ele alınıyor. Yer altındaki iç deniz, ışık saçan fosil kuşlar, dinozor ve mıknatıslı kayalar gibi. Film, Hollywood tarzı sinemanın örneklerinin son halkalarından biri. Sıradan denilebilecek olan bu yapımı üstün kılan özelliği ise, üç boyutlu çekim ve gösterim tekniğinden kaynaklanıyor. Sinema, fotoğraf ve televizyon gibi görüntü sanatları ve iletişim şekilleri yaygın olarak iki boyutlu yüzeylerde izlenebildikleri için, her ne kadar gördüğümüz her şey gerçek duygusu verse de (aslında gerçeğin sureti) böylesine yüzeylerde derinlik algısı oluşturma açısından ciddi sorunlar oluşur. Görüntü yönetmenleri veya fotoğraf sanatçıları aydınlatma bilgileri ve görsel düzenleme yetenekleriyle bu iki boyutlu dünyayı üç boyutlu olarak algılanabilecek bir yanılsamaya dönüştürürler. Bu süreç, sinema filmlerindeki en önemli görsel düzenlemelerin başında gelir ve atmosferin oluşmasına da büyük katkı sağlar. Dünyanın Merkezine Yolculuk filmini üç boyutlu izlediğinizde, gözün gerçek dünyadaki perspektif yığılmaları algılamasına yakın bir etkiyle izleyebilmenin yarattığı görsel gerçeklik duygusunun etkisi altında kalıyorsunuz. Diğer yandan filmin dramatik yapısı kopukluklar içeriyor. Trever, yeğeni Sean ile ağabeyinin akibetini araştırmak için İzlanda’ya gidip volkanik bir dağın içinde bilmediği başka bir dünyaya sürüklendiğinde, filmin ana ekseni yön değiştirip volkanik bir dağın içindeki bilinmeyen bir dünyadan kurtulmaya çalışan üç kişinin macerasına dönüşüyor. Her neyse ortalama seyircinin de volkanik bir dağın içinde neler olabileceği ya da Max ve benzeri bilim adamlarının bu delice meraklarının nereden kaynaklandığına kafalarını takmak gibi bir fanteziye sahip olmaları da muhtemelen söz konusu değil.

Filmin oyunculuk boyutu ise vasat düzeyde. Ününü daha çok Mumya filmlerine borçlu olan ve geçtiğimiz günlerde başrolünde oynadığı serinin üçüncü filmi olan “Mumya:Ejder İmparatorunun Mezarı” vizyona giren Brendan Fraser, macera, aksiyon türü filmlerin aranılan oyuncusu olma kimliğini bu filmde de sürdürüyor. Filmin çocuk karakteri Sean’u oynayan Josh Hutcherson, oyunculuk açısından filmin en iyisi. Hannah rolündeki güzel sarışın Anita Briem’da, filmin gereksindiği ortalama oyunculuğun ötesinde fazla varlık gösteremiyor. Filmin görüntüleri ve müzikleri ise, fantastik bir dünyanın yansıtılabilmesine yeterince hizmet eden, salt işlevsel değil, estekik boyutlar da içeriyorlar.  Dünyanın Merkezine Yolculuk, genel olarak teknik özellikleri ve biçimiyle öne çıkan bir yapıt ve sıcak yaz günlerinde kolayca tüketilen fakat akıllarda yer etmeyen bir yapım olma özelliğiyle sinema tarihindeki yerini alıyor.

Bülent VARDAR

1961, Ankara doğumlu. 1983 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü, Sinema-TV-Fotoğrafçılık Ana sanat Dalı'ndan mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans, Marmara Üniversitesi'nde Sanatta Yeterlik yaptı. 1989 yılında yaptığı “Gemi Adamları”, 1991 yılında yaptığı “Geleneksele Dönüş” (TRT 2, İZ TV), 2002 yılında yaptığı “Zührap Usta” (CCN TÜRK) adlı belgesel filmleri yönetmiştir. 2000 yılında Beta Yayınevi tarafından basılan “Sinema ve Televizyon Görüntüsünün Temel Öğeleri”, “20.YY’ın Son Beş Yılında Türk Sineması” (2015), “Sinemada Ses ve Müzik”, “Yaşama Sarılmış Bir Serüven Tuncel Kurtiz (2010), “Ediz Hun” (2012) ve “Bir Sinema Arkeoloğu Burçak Evren” (2012) isimli kitapları bulunmaktadır. Sinema konusunda pek çok film eleştirisi ve makalesi bulunan Vardar, ayrıca film, reklam filmi, televizyon yapımı ve reklam/tanıtım fotografı alanında görüntü yönetmenliği ve aydınlatma tasarımı çalışmaları; Ferhan Şensoy'un "Varsayalım İsmail" dizisinin Işık yönetmenliğini de yapmıştır. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-TV Bölüm Başkanlığı, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürlüğü ve Okan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yapmış ve halen Beykent Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema (TR) Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır. [ Bütün Yazılar ]

Yukarı SB
error: Content is protected !!