Ali Baba ve 7 Cüceler
Başarısız geçen iş hayatlarının yapacakları yurt dışı seyahatinde değişeceğini düşünen Şenay ve İlber, katıldıkları bahçe fuarında yanlış kişilerle karşılaşıp beklemedikleri bir olayın tam ortasına düşerler. Zengin olma hayalini başka bir bahara bırakan Şenay ve İlber, dünyayı tehdit eden bir güç ile karşı karşıya olduklarını kısa zamanda anlayarak, hem kendilerini hem de tüm insanlığı bu beladan kurtarmanın yollarını aramaya başlar…
Yönetmen: Cem Yılmaz
Senaryo: Cem Yılmaz
Görüntü Yönetmeni: Gökhan Atılmış
Oyuncular: Cem Yılmaz (Ali Şenay-Boris Mancov), Çetin Altay (İlber), Irina Ivkina (Veronica), Zafer Algöz (Kenan Memedov), Yosi Mizrahi, Bahtiyar Engin, Can Yılmaz, Fevzi Gökçe, Mariya Anastasyeva, Fahradin Fahradinov, Duygu Bal.
Yapımcılar: Muzaffer Yıldırım, Cem Yılmaz
Müzik: Jingle House
Yapım Yılı ve Süresi: 2015 / 114 Dk
Başarısız geçen iş hayatlarının yapacakları yurt dışı seyahatinde değişeceğini düşünen Şenay ve İlber, katıldıkları bahçe fuarında yanlış kişilerle karşılaşıp beklemedikleri bir olayın tam ortasına düşerler. Zengin olma hayalini başka bir bahara bırakan Şenay ve İlber, dünyayı tehdit eden bir güç ile karşı karşıya olduklarını kısa zamanda anlayarak, hem kendilerini hem de tüm insanlığı bu beladan kurtarmanın yollarını aramaya başlar.
Şenay Cüccaciye’nin ortakları Şenay ve İlber, seramik bahçe cüceleri satmaktadır. Yeniliğe ve gelişmeye açık şirketleri yeteri kadar ilgi görmeyince, Sofya’da yapılacak bir fuara katılmaya karar verirler. Bu fuarda işlerini büyütecek yeni insanlarla tanışarak şirketlerini geliştirmeyi planlamaktadırlar.
Fuarda planları istedikleri gibi gitmez, yanlış zamanda yanlış yerde olmanın bedelini başlarını kısa sürede belaya sokarak öderler. Zengin işadamı Mancov’un kirli işlerini öğrenmek onlar için iyi olmayacaktır. Tehlikeli ve acımasız bir düşman kazanmayı başaran ikili, kendilerini zorlu bir maceranın içinde bulur.
Karşılaştıkları zorlukları kendi yöntemleri ile çözmeye çalışırken en yakın yardımcıları, Şenay’ın kalbini kazanan güzel Rus kızı Veronika ve eski Sovyet askeri Azeri Memedov olacaktır.
Kendi ifadesiyle, yaşamın dramatik kurgusunu güldürüyle harmanlayan tarzı, her zaman eğlenceli bulunmasa da, Cem Yılmaz iyi bildiği yolda yürümeye devam ediyor. Kuşkusuz tek kişilik sahne gösterileriyle geniş kitlelerin beğenisini kazanmış olmak, Cem Yılmaz filmlerine yönelik beklentilerde çıtayı yukarıda konumlandırıyor. Bu açıdan bakılacak olursa Cem Yılmaz’ın yazdığı ve yönettiği ‘Ali Baba ve 7 Cüceler’ beklentileri karşılayacak bir film.
Cem Yılmaz filmlerinde artık alıştığımız bir kaygı var. Hikayeyi anlatırken, seyirciye zaman zaman göndermeler ve alt metinlerle adeta bir aranjörün özenle yaptığı düzenlemeye yerleştirdiği rifler gibi farklı bir lezzet ve adeta bir görüntü bilmecesi de sunuyor. Oscar Ödüllü” Büyük Budapeşte Oteli’nden”, kendisinin de rol aldığı “Son Umut’a” birçok filme gönderme yapan sekanslar gibi ayrıntılar, yalnızca gülmeye odaklanmış ve bilinen Cem Yılmaz tarzından beklentileri olan seyirciye belki bir şey ifade etmese de, sinefiller ve film seyretmeyi aynı zamanda bir film okuma egzersizi sayanlar için, yönetmen özellikle bir “arthouse” film yapmadığını, amacının eğlendirmek olduğunu vurgulasa da, hoş bir sürpriz haline geliyor. Kuşkusuz Yılmaz’ın bir karikatürist ve şov adamı olarak sosyal yapımıza dair gözlemleride bu göndermelerde asıl pay sahibi oluyor.
“Ali Baba ve 7 Cüceler” gerek çekim teknikleri ve estetik kaygılar gerekse post prodüksiyon bakımından iyi kotarılmış bir film. Hikaye Cem Yılmaz ve diğer oyuncuların performanslarıyla birleşerek seyirciyi sıkmadan akıyor. Bazı anlayışa göre şekillenen ve küfürsüz komedi olmuyor mu ya da fazla şiddet yok mu gibi soruların sinema salonunda bir anlamı olmadığını düşünüyoruz. Yönetmenin altını çizdiği gibi bunların hepsi hayatın içinde fazlasıyla var. Haber bültenlerinin ve medyaların, şiddetin her türlüsüne açık olduğu, argo ve küfürün trafikten sosyal medya’ya her yerde karşımıza çıktığı bir ortamda, belki biraz daha azaltılabilecek argo diyalogların filmi gölgelememesi gerekiyor. Kuşkusuz bir komedi filminde yer alan insan avı ve takip sahnelerine belli ölçüde ciddiyet kazandırmak ve sinema dilini güçlendirmek amacı taşıdığına inandığımız kanlı sahneler ve aksiyon filmlerini aratmayacak görüntü efektleride bizce amacına ulaşıyor.
Cem Yılmaz filmografisinde önemli yer tutan GORA ve AROG filmlerinden hatırladığımız uyanık ve işini bilir esnaf ‘Arif’ tiplemesi de, Ali Şenay karakteriyle adeta makyajlanmış olarak tekrar karşımıza çıkıyor. Aynı tekrarı Komutan Logar – Boris Mancov tiplemeleri için yapmak da mümkün.
Cem Yılmaz’a, “kayınbirader İlber” rolüyle film akışı içerisinde zombiye de dönüşerek başarıyla eşlik eden Çetin Altay, Yozi Mizrahi’nin “kendisini” canlandırdığı ve filme kontrast bir etki sağlayan “Beyaz Türk” Tayanç Pakça, Can Yılmaz’ın canlandırdığı “mütedeyyin esnaf” İsmail Coşkun, Zafer Algöz’ün canlandırdığı “soğuk savaş yıllarında kalmış eski Sovyet askeri” Azeri Kenan Memedov, “Mancov’un sağ kolu” rolündeki Bahtiyar Engin ve “hoş fiziğiyle” Mancov’un kız arkadaşı Veronika’yı canlandıran Irina Ivkina, filme gerektiğince katkıda bulunuyorlar.
Barış Manço’dan, İzzet Altınmeşe’ye ülkemiz müzik kültüründe önemli yeri olan sanatçılarında hatırlanması, özenle seçildiği ve başarıyla cover’landığını düşündüğümüz, finalde yer alan “Kazma” şarkısı ve özellikle Cem Yılmaz – Zafer Algöz düeti, filmin hoş sürprizleri olduğu kadar, yönetmen ve oyuncu Cem Yılmaz’ın müziğe olan ilgi ve yeteneğini bir defa daha anımsatıyor.
‘Ali Baba ve 7 Cüceler’ karakter ve tiplemeleri kadar oyunculuk ve teknik kalitesi bakımından yerli komedi filmleri arasında, sinemasal açıdan türünün seçkin bir örneği olarak öne çıkıyor. Cem Yılmaz’ın yapımcılığı da paylaşmış olmasının ve sponsor desteği alınarak iyi sinema yapmak adına, yapım aşamasındaki ayrıntılara gösterilen özeninde altını özellikle çiziyoruz.
Hikmet Vardar