Kısafilm

magnolia_pictures

Adaletin Eli: Göze Göz Dişe Diş Mi!

RED RIGHT HAND, a Magnolia Pictures release. Photo courtesy of Magnolia Pictures.

Sinema sosyal yaşamı başarıyla yansıtan özellikleri ve toplumsal yaşamın şifrelerini deşifre etmesiyle ticari bir film  örneğine bile, salt film olarak bakmanın ötesinde işlevler yükleyen bir sanat dalı.

Amerika gelişmişlik düzeyine karşın, kaba kuvvetin egemen olduğu, büyük balığın küçük balığı yuttuğu ve orman yasalarının, açıktan olmasa da egemen olduğu bir ülke algısı yaratır nedense! Dünyanın en gelişmiş demokrasisi tanımının ise bir balon olduğu, önceki ABD Başkanı Donald Trump’ın, seçimleri kaybettikten sonra taraftarlarını kışkırtıp Kongre binasını bastırıp, etrafın kırılıp dökülmesinden anlaşılmıştı. 

 İYİ İLE KÖTÜNÜN MÜCADELESİ

“Adaletin Eli” (Red Right Hand), iyi ile kötünün mücadelesine türlü şekillerde tanıklık ettiğimiz sinema sanatının bu bağlamda yeni bir örneği. Cash (Orlando Bloom), ablasını aşırı dozdan kaybetmiş ve pek çok Amerikalı gibi tövbe edip hidayete ermiştir. Yeğeni Svannah (Chapel Oaks), karısını kaybettikten sonra yaşama tutunmayı içki şişelerinde arayan babası Finney’e (Scott Haze) rağmen ayakta kalma mücadelesini sürdürmektedir. Şüphesiz kötüler de boş durmamaktadır. Yörede Big Cat (Andie MacDowell) olarak bilinen uyuşturucu karteli lideri, Cash’e takılı kalmıştır. Eskiden kendisi için çalışan ve yeteneklerine güvendiği bu adama, alımlı ama vahşi bir kadın olan Big Cat, kendisine üç iş daha yaparsa rahat bırakacağını söyler. 

Öykünün nasıl gelişip sonuçlandığının keşfini beyaz perdede seyirciye bırakalım. Adaletin Eli sinema sanatı adına yeni bir vaadde bulunmayan bir yapım. Filmin benzeri sayısız örnek, beyaz perdeden geçip gitmiştir. Bu tarz filmlerin ana akım içinde hala yer bulan yapımlar olması ve emeklilik çağına gelse de bilinen bir kaç oyuncu ile desteklenmesinin nedeni ise, gişede çuvallamasının engellenmesi olmalı…

Sinema sosyal yaşamı başarıyla yansıtan özellikleri ve toplumsal yaşamın şifrelerini deşifre etmesiyle ticari bir film  örneğine bile, salt film olarak bakmanın ötesinde işlevler yükleyen bir sanat dalı.

ESKİ AHİT ADALETİ

Adaletin Eli, diyaloglarına yansıyan Eski Ahitin dünyada adaleti tesis etmeye ilişkin göndermelerine de sahip çıkarak tıkanmaya başladığı aşamada, bu kutsal kitabın “göze göz dişe diş” mesajıyla çözüm üretiyor. Big Cat’in adaletsizliğine karşı Cash, kendisine destek olmaya çalışan şerif yardımcısının da uğradığı şiddet sonucunda, ailesinden geriye kalanları koruyabilmek için uyuşturucu karteline savaş açar. Bu savaşta ise tövbekar rahip  Wilder (Garret Dillahunt), Cash’in destekçisidir. Peki bu savaşı iyiler kazanacak mıdır? 

  • Andie_macdowell
  • orlando_bloom
  • chapel_oaks_scott_haze
  • chapel_oaks
  • orlando_bloom

Adaletin Eli, bir zamanlar ABD’nin Irak’ı işgali döneminde askerlerinin, askerlerimizin başına çuval geçirmesinin intikamını bir film aracılığıyla almamızı hatırlatıyor. ABD ve dünyanın  pek çok başka yerinde yaşanan adaletsizlikler, toplumsal eşitsizlikler ve sisteme ilişkin defolar, gerçek yaşamda devam ederken sinema aracılığıyla bu defolar telafi edilebiliyor mu? 

KAPİTALİZMİN BUNALIMININ SİNEMAYA YANSIMALARI

Kapitalizmin karşılaştığı en büyük bunalım olan 1929 ekonomik krizinde artan sayıda gangster filmi beyaz perdeyi kaplamıştı. Dönemin en büyük gangsteri Al Capone ise bu filmlere konu olan figürlerin başında geliyordu. Amerikan sinemasında “Kara Film” olarak adlandırılan bu tarz filmler, seyirciye “durumundan şikayet etme, seninkinden  daha kötü koşullar olduğunu unutma” mesajı  veriyordu sanki…

Adaletin Eli, adından da anlaşılacağı gibi her türlü bireysel girişimin önünü açma taahhüdünde bulunan Amerika’da, bireyin tehdit altında olması durumunda her yolun mübah olduğunu öneriyor sanki. Genel anlamda vasat bir film olmanın ötesine geçemeyen Adaletin Eli, sinemanın büyük yapımlarında da yer alan başrol oyuncularıyla durumu kurtarıyor.

Filme ilişkin öne çıkan artılar arasında Amerikan bağımsız sinemasının önemli yönetmeni Steven Soderbergh’in “Sex, Lies and Videotapes” (1989) filmindeki performansıyla bir daha akıldan çıkmayan Andie McDowall ile büyük ve görkemli bir prodüksiyon olan “Troya”  (2004) filminde, Sparta Kraliçesi Helen’i kaçırarak büyük bir savaşa neden olan Troya Prensi  Paris’i canlandıran Orlanda Bloom’un performanslarının öne çıktığını vurgulayalım. Cash’in yeğeni olgun ergen Svannah rolünde ise Chapel Oaks’ın performasının ise umut verici olduğunun da altını çizelim.

1961, Ankara doğumlu. 1983 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü, Sinema-TV-Fotoğrafçılık Ana sanat Dalı'ndan mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans, Marmara Üniversitesi'nde Sanatta Yeterlik yaptı. 1989 yılında yaptığı “Gemi Adamları”, 1991 yılında yaptığı “Geleneksele Dönüş” (TRT 2, İZ TV), 2002 yılında yaptığı “Zührap Usta” (CCN TÜRK) adlı belgesel filmleri yönetmiştir. 2000 yılında Beta Yayınevi tarafından basılan “Sinema ve Televizyon Görüntüsünün Temel Öğeleri”, “20.YY’ın Son Beş Yılında Türk Sineması” (2015), “Sinemada Ses ve Müzik”, “Yaşama Sarılmış Bir Serüven Tuncel Kurtiz (2010), “Ediz Hun” (2012) ve “Bir Sinema Arkeoloğu Burçak Evren” (2012) isimli kitapları bulunmaktadır. Sinema konusunda pek çok film eleştirisi ve makalesi bulunan Vardar, ayrıca film, reklam filmi, televizyon yapımı ve reklam/tanıtım fotografı alanında görüntü yönetmenliği ve aydınlatma tasarımı çalışmaları; Ferhan Şensoy'un "Varsayalım İsmail" dizisinin Işık yönetmenliğini de yapmıştır. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-TV Bölüm Başkanlığı, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürlüğü ve Okan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yapmış ve halen Beykent Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema (TR) Bölüm Başkanı olarak çalışmaktadır. [ Bütün Yazılar ]

Yukarı SB
error: Content is protected !!